Samstag, 21. November 2015

ALMAN TARİHÇİ HEİNRİCH MORDTMANN'IN NOTLARI

Osmanlı tarihçisi ve eski Alman Elçisi Heinrich Mordtmann'ın notlarından birkaç bölümlerini Sn. Franziska von Aurach  bize gönderdi.

Almanca'dan Türkçeye tercümesi: Sn. Seher Şahinbaş


(...) Kardeş katli yüzünden öldürülen onca Şehzadelerin bugün mezarlarını Ayasofya ve Sultanahmet civarındaki türbelerde ziyaret etmek mümkün. Bu kadersiz prenslerden biride Büyük İmparator Süleyman'ın oğlu Mustafa'dır. Babasına o kadar sadık ve devletperver olmasına rağmen öldürülmesi gerçekten hayret edicidir. İstanbul'da bulunduğum dönemlerde görüştüğüm türk prenslerinden Yusuf İzzettin bana şöyle anlatmıştı: >Elbette Şehzade Mustafa idam edilmeseydi devlet için çok faydalı olacaktı. Ama ecdadım Sultan Süleyman'ın rus refikası ve kızı Mihrimah Sultan'ın teessiri altında kaldığından, bu çok istidadlı şehzadesini idam ettirmiştir<. Prens'in bana anlattıklarından anladığım kadariyle Türk Hanedanı'nın en büyük problemi Harem'dir. Çünki Sultan'ın çok kadınlı olması çocuklarının eğitimini ve kaderlerini çok etkilemiştir. Prensler annelerinin farklı olmasından  dolayı aralarında düşmanlık çıkmış ve birbirlerinin kuyularını kazmışlardır. Edindiğim bilgiler doğrultusunda Süleyman'ın birinci karısı ve Mustafa'nın annesi olan Çerkes kadın'ın oğlunu korumak için kardeşini Vezir yaptırıp Divan'a dahil ettirmesine rağmen, Mustafa'nın hazin sonunu engelleyememiştir. Bu kadın'ın yeğeninin Korkunç İvan'la evlendiğini sonradan öğrendim (...)


(...) Şimşirlik için yazılan şu an için fazla birşey yoktur. Başlangıcı I.Ahmet dönemindedir. Bu Sultan küçük kardeşi Mustafa'yı öldürmemek için Şimşirlik sistemini hayata geçirmiştir. Ne yazıkki, bizim veraset sistemi gibi bir sistemi getirmeye gücü yetmemiştir (...) I.Ahmet'in kadınları arasında kendinden en fazla söz ettiren kuşkusuz Mahpeyker'dir. Aslı Boşnak ve Rum olan bu kadın, IV.Murat ve Deli İbrahim'in annesidir. Ana Kraliçe olarak muazzam bir hükümranlık sürmüştür. Türkler bu kadını hiç sevmezler, çünki avrupa usulü Kraliçe gibi hüküm sürmüştür. Bunun bir örneğide Roxolana isimli Süleyman'ın karısıdırki bu hiç Ana Kraliçe olamamıştır. Ama Mahpeyker bu diğerinden çok daha güçlü idi. (...) II.Osman bütün Osmanlı Sultanları arasında avrupaya ve modernizme düşkün tek örneğidir. Bu Hükümdar'ın diğer Sultanlardan ayıran en önemli özelliği, Harem'i kaldırmasıdır. Osman'ın anneside Harem'den çok çekmiş ve Prens Yusuf İzzettin'den öğrendiğime göre kocasını rakibesine kaybetmesinden dolayı, oğlunu padişah olduğunda Harem'i kaldırması yönünde yetiştirmiş. Aslında bu kadın, saygın ve soylu bir ailenin kızıymış ve özel yetiştirilmiş. Bir başka Prens'den öğrendiğime göre de I.Mustafa'nın annesiyle de akrabalığı varmış. Her iki kadında Kafkasya'dan gelmişler. Zaten Türk Sultanları Kafkasyalılar ile evlendiklerinden buna şaşırmamak lazım (...)

Keine Kommentare:

Kommentar veröffentlichen