Samstag, 6. Dezember 2014

ENTERESAN GELİŞMELER

İnternette bir belge yayımlandığında bunların sahte olduğu bazı kişiler tarafından söyleniyor. Yani İnternete eklemeden doğrudan kitapda, gazetede, dergide yayımlanması daha güvenilir olduğunu maalesef şimdi daha yeni anlıyorum. Ben aslında, tarihle ilgilenen kişilerin kolayca belgelerden istifade etmeleri için İnternette yayımlanmasını düşünmüştüm. Ama gel görki bazı kişiler böyle düşünmüyor. Tabii İnternette çok sahte belge ve bilgi var maalesef, bizim belgelerimizinde öyle olduğunu düşünenler olmuştur. Bu yüzden daha sağlıklı çalışmalar için artık burda belge yayımlamayacağız. Zaten seneye çıkacak olan Mahidevran biyografisinde bütün belgeler bulunacak.

Ayrıca bu akşam, ismi lazım değil, bir şahıs TV de belgelerimiz hakkında negatif konuştu. Fakat enteresan olan, geçen hafta Alevi Derneğinden biri ''Mahidevran bir Alevi Şeyhinin kızkardeşidir'' demesine hiç lakırdı etmedi. Ama bizim belgelerimizi tenkid etti. Ne tuhaf değilmi?

Maalesef Türkiye de yeni ve önemli bilgiler çok zor kabul edildiğinden, bu tür olaylar sürekli oluyor. Ayrıca Türkiye de ki üstünkörü akademisyenlerin sayısıda haddinden fazla olduğundan böyle olmasıda şaşırılacak bir durum değil. Zaten Türkiye de ki bazı grupların Tarihleriyle hiç barışık olmadıkları ve bu konuda ne kadar sorun yaşadıkları ortadadır. Kısacası bundan böyle aileme ait belgeleri kitap, dergi vs. gibi yayımlarda kullanacağız.

 

Dienstag, 2. Dezember 2014

OSMANLI HANEDAN İLE AKRABA OLMA SEVDASI

Geçen hafta Haber Türk de yayımlanan bir makale hakkında görüş bildirmiştim. Şimdi de her taraftan beni arayıp soru soruyorlar. Alevi'lerin Mahidevran'la akraba olma sevdasının kaynağı nedir diye. Bende ne söyleyim, gidin kendilerine sorun diye cevap verdim. Hoş hangi kaynaklara dayanarak böyle iddialarda bulunuyorlar bende bilmiyorum. Osmanlı Arşivin de Padişah eşleri hakkında belge kıtlığı olduğundan, birden her taraftan Osmanlı Hanedanı ile akraba olduklarını söyleyen kişiler türemeye başladı. Bu nasıl birşeydir anlamıyorum. Ne gibi bir menfaat güdüyorlar onuda bilmiyorum. Ne kadar tuhaftır ki bu kişiler senelerce susup şimdi meydana çıkıyorlar. Neden şimdi? Demekki bir çıkarları varki böyle hareket ediyorlar.

Açıkcası ve bunu hiç çekinmeden yazıyorum, benim veya ailemin Osmanlı Hanedanı ile illa akraba olma isteğimiz yoktur. Zaten Osmanoğullarıyla akrabada değiliz. Çünkü Osmanlı Sarayına gelin giden halalarımızdan bugüne kadar devam eden bir soy yoktur. Sonuç akrabalıkta yoktur. İşte Mahidevran Sultan, Kanuni Sultan Süleyman'la evliydi ve birkaç tane çocuğunun annesiydi, o kadar. Ne kan bağı kalmış ne de başka bir bağlantı. Tabii gönül isterdiki Şehzade Mustafa'nın soyu devam etsin, ama maalesef devam etmemiş. Aynı şekilde Mahfiruz Sultan'ın soyuda tükenmiştir. Oğlu Sultan Genç Osman katledildi ve çocuklarıda öldürüldü. Mahfiruz Sultan'ın diğer oğullarıda katledildi. Sonra Saçbağı Sultan, bunun kızları evlenmiş ama onların çocuklarıda kundakta ölmüş. Netice itibariyle bizim ailemizle Osmanlı arasında bir kan bağı kalmamıştır.

Osmanlı Hanedanıyla gerçektende akraba olan Çerkes, Abhaz ve Gürcü aileleri halen devam ediyor. Bu ailelerin ellerinde bulunan dökümanlar çok değerli. Burdan bu ailelere sesleniyorum: Lütfen belgelerinizi Akademisyenlerimizle paylaşınız. Tarihe hizmet ediniz. Saraya gelin giden hala veya teyzeleriniz varsa, lütfen onlardan kalan dökümanlarınızı yayımlayınız. Osmanlı Haremi'nin aydınlanmasına yardım ediniz. Şimdi bu belgeri bilim dünyası ile paylaşmazsanız bu önemli bilgiler sizinle beraber kaybolup gidecek. İleriki nesiller bu konulara önem vermeyecek. Rica ederim buna mani olunuz.

Büyük bir kültürün çöküşü herzaman için bilgisizlikten kaynaklanır. Bu yüzden bilgisizlik her medeniyetin ölümüdür.